23 Kasım 2008 Pazar

Buz gibi bir Kasım sabahı


Sehiri 17 seneden sonra hala cok aramama ragmen , sehirdisinda oturduguma cogu zaman sukrediyorum.Gunboyu ,her degisen mevsimde , guzel goruntuler karsima cikiyor. Ne mutlu bana blogum sayesinde artik yazabilecegim ve saklayabilecegim bu anlari. Sadece bellegimde yasamayacaklar.Album yapmam imkansiz zaten cunku aile,ozel gun,seyehat resimleri ile dolu bilgisayarim bunu kaldiramaz.. Iste blog acmanin bir guzel yani daha.Blogger sahipleri beni ozel p.r'lari olarak tutabilirler valla . Ama cok sevdim ben bu isi:) Elimde degil hissettiklerimi yazmamak. Bu zaten bir anlamda gunlugum degil mi?


Bu sabah yine belimin agrisindan uyuyamadim ve 8.30'da kalktim.Tum aile fertleri gece ucte yatmistik!! Oglumun en yakin arkadasi ilk defa bize yatiya geldi ve oynamaya doymadilar. "Uykumuz hic yok valla" diye diye , gece ucu buldular. Su aralar cektigim bu bel agrisi sayesinde erken kalkiyorum. Yoksa biraksalar oglene kadar uyuyabilirim. Eylul;Ekim aylarinda her sabah 6.30'da kalkip, kopegimi alip yurudum. Ne yazik ki kis g
eliyor ve sabah o saatte acayip karanlik ve soguk. Artik birkac ay sadece Pazar gunleri yuruyebilecegim ,eger yagmur yagmazsa tabii..

Milano'da son 15 gundur yagan yagmurlarin ardindan iki gundur korkunc bir ruzgar vardi.Tum bulutlari def etti.. Bugun sabah masmavi bir gokyuzu var . Milano gokleri, civit mavi, cok nadir olur ama olunca da tadina doyum olmaz. Sabahin buz gibi ,temiz ,mis gibi havasini icime cekerek ,14 yasina basmis , kendi yasli ama kalbi genc kopegimi yanima alarak ciktim..Kolumda ipod'um , gogsumde fotograf makinamla .. Hemen Billy Joel 'in best hits'e ayarladim. " Piano man " esliginde, sabah mahmurlugu hala uzerimde iken yola ciktim. Mizika ile giriyor sarkiya, icim bir hos oluyor ve kendimi cok iyi hissederek giriyorum kirlara.Iki aydir hep bu sarki ile yuruyuse basliyorum..


"Boyle cirkin bir adam nasil boyle guzel bir sese sahip olur ?" diye dusunmusumdur hep.. "Moving out ,Antony's song" ' a gectiginde artik isinmis oluyorum..Hava 5 ° derece olmasina ragmen, yuzumu gunes isigi sicacik oksuyor. " Only the good die young" sonrasi "She always a woman" basliyor. Kirlarda olmanin keyfi ve yalniz olmamin rahatligi ile cok sevdigim bu sarkiyi bagira bagira soyluyorum. Billy abicigimle beraber .Iyiki central park gibi bir yerde degilim yoksa bu sabah konserinden pek memnun olmazdi insanlar. "It's still rock and roll to me " ile ben de dans ediyorum ama arada resim cekiyorum ve guzel havayi icime cekiyorum.. Bu yollarda ancak tek tuk kosana ve avcilara rastlarim.Ama hava soguk ya kimse yok.."Pressure" basladi ve uzaktan karli Alp daglarini goruyorum ve hemen resim cekiyorum.





Milano gunesli ve bulutsuzken , cok genis bir ova uzerine kurulu bir sehir oldugundan her yerden cok uzakta olmalarina ragmen Alp daglari zinciri gozukur. Yururken,cevre yolunda uzaktan bu daglari gorunce kendimi cok iyi hissederim. "Tell her about it" basladi ben Alp daglarini unuttum ve kendi genc kizligima dondum.Tabiki yine dans ederek yuruyor ve Billy abimle beraber soyluyorum sarkiyi.. Kollarim iki yana acilmis ve yerimde donesim geliyor.. "The Longest Time" ile parmaklarimi siklatiyorum bende sarkidaki gibi..Aaa eve varmisim bile:)))





2 yorum:

bebe dedi ki...

hi carrie...
pazar sabahı yazını cok begendim...ayrıca köpegin cok sevimli...sana sıcacık californiadan selamlar gönderiyorum...

bebe

Adsız dedi ki...

sevgili carrimel
buzgibi bir kış sabahı bukadar güzel ve sıcacık anlatılırsa ,insan kendini senle yürüyor ve müzik eşliğinde dans ediyor sanır..kendime benzer bir yaşantı içinde olduğun için sana gıpta ile bakmıyorum bende aynı sen gibi doğayla başbaşa ve şehir dışında olmanın mutluluğunu yaşıyorum ..her nekadar etrafın,çabuk inzivaya (çekilmedinizmi laflarına ragmen:)))ama bende ailemde ki biz 3 kişiyiz...müthiç mutluyuz bu sessiz ve güzel kış sabahlarını yaşadığımız minik balıkçı kasabamızda..
ama bak köpek eşliğinde yürümene bayıldım ve özendim..mütiş güzel bir köpek..çok akıllı olduğuda belli..
ama biliyormusun bizimde bahçemizde ,zamanında ev kedisi olupta sokağa bırakılan bir kedimiz var ve 4 tanede 3 haftalık bebeğimiz:)))onları besleyip seviyoruz..dün geceki yağmur ve fırtınada ,kıyamadık ve kışın kahvaltımızı yaptığımız ön balkonda (kapalı olan yer )içeri aldık bebişleri..kızım çok mutlu oldu bu duruma..ne olacak bu yufka yürekliliğimiz bilmem:)))yani anlayacagın,4 adet bebeğimiz var artık..
çektiğin fotolar harika..karlı dağlara bakmak bana çocukluğuma ve heidi dizisine götürdü..ne güzel ne keyifli günlermiş o günler..
bazen diyorum büyümesemiydik..ama büyümeseydik,nasıl senle tanışırdık..
uzak diyarlara ,türkiyeden sevgiler
gönlü güzel carriemele ......