17 Şubat 2010 Çarşamba

16.02.2010 Vasco Rossi konseri

İtalyanların rock devi Vasco Rossi uzun aradan son ilk defa kapalı salon konserleri düzenliyor. Milano San Siro stadyumu gibi yetmişbeş bin kişilik alanı arka arkaya birkaç sene doldurmuştu.İndoor Europe konserleri hem Avrupa'nın belirli şehirlerinde hem İtalya'nın bazı şehirlerinde yapılıyor.Milano'da sekiz ayrı tarihte konseri var ve biz dün akşamkine gittik. Biletleri yedi ay önce almıştık.Zaten tüm tarihlere biletler anında tükenmişti.

Dün akşam biraz sinirli idik. Yedi ayda çok şey değişebiliyor. Eşim şu aralar işinde çok yoğun ve sinirli. Evde saat altıbuçukta buluştuk. Zar zor toplantıları bırakıp gelebilmiş. Oğlumuzu evde uyurken bulmuş ve yine az ders çalıştığını görmüş. Ben eve geldiğimde sinirli bir hava vardı. Neyse hayıflana hayıflana çıktık. Eşim 'ne işimiz var bu konserde,kırk yaşındayız iş,çocuklar bir sürü sorumluluklarımız var' dedi. 'Ne o öyle yirmilikler gibi yedi ay önceden bilet alıp konserlere gidiyoruz ' dedi.Bende çook sakin ona' bu aralar sinirlerin bozuk oğlanın okul veya senin iş problemlerin olmasa bu lafları etmezdin,unut herşeyi ve gecenin tadını çıkar 'dedim. Ben yapı olarak daha pozitif ve herşeyi yapmaya istekliyim. Büyüdüm,olgunlaştım ama kalbim hala genç kız gibi. Yaşım daha ilerledikçede böyle kalacağıma inanıyorum.İyiki ben böyleyim ve tabii iyiki eşimde arada hayıflansa da bana uyuyor:) İki kız arkadaşımızı evlerinden alıp yağmurlu ve sıkıcı Milano havasında kendimizi yollara attık. Dün gece San Siro stadyumunda Milan-Manchester United şampiyonlar ligi maçı vardı. Düşünün artık trafiği. Saat sekizde konserin yapıldığı salon Forum Assago'ya ulaştık. Zaten yüzlerce insan daha içeri girecekti ve yürüyorlardı. Hemen birer bira ve hot dog patlattık sonra parter'e girdik. Uzun zamandır ayakta konser seyretmemiştim,özlemişim.

O kadar güzel bir konserdi ki.. Muhteşem bir müzik ziyafeti çektiler. Ses sistemi mükemmeldi,çok iyi duyuyorduk,müzik kalbimin içinde çalıyordu ve ayaklarımızı titretiyordu. Son zamanlarda hep Milano stadyum konserlerine gittim ve etrafta oturanlar şikayet ettiği için sesi azaltıyorlardı ve ne de olsa açık hava ses dağılıyordu. Kapalı mekan konserlerinin verdiği çoşkuyu unutmuşum. Yerde ayakta olduğumuz için Vasco ve diğer müzisyenleri yakından görebildik. Ara ara yüz ifadelerini veya piyano,gitar,bateri çalışlarını detaylı görmek için dev ekrana baktık.
İki saatı geçen bir sürede hem eski hem yeni şarkılarını söyledi. Ben kendisini onaltı yıl evvel İtalya'ya ilk geldiğim yıllar Bergamo stadyumunda seyretmiştim ama bu sefer çok daha keyif aldım. Öncelikle 16 senedir yaptığı tüm şarkıları biliyorum ayrıca yıllar içinde eski şarkılarını da tanıdım ve tabii İtalyancam artık çok iyi ve o güzel sözlerini de anlıyorum. Üstte ismine verdiğim linke bakarsanız,otuz yıllık bir müzik hayatı var ve şarkılarının sözlerini kendi yazıyor ve o besteliyor. Komple bir sanatçı.

Enteresan olan bizim gibi kırk yaş,biraz üstü ve altının döneminin sanatçısı olmasına rağmen yirmi yaşındakilerde çok seviyor ve eski-yeni şarkıları ile onlara da hitap ediyor. Salon değişik yaş grubundan kişiler ile doluydu. Bir şarkı başladığında zaten seyirci söylüyordu çoğu zaman. İlk albumünden bir şarkı ile başladı ve o an kalabalığın çoşkusu ile boğazım düğümlendi. Çok duygulandım. Unutmak istemedim ve biraz videoya çektim. Zaten konser boyu ara ara ağlamak geldi içime.

Onunla çalan müzisyenlerde çok başarılı idi. Bas ve akustik ve klasik gitaristleri,bateristi,piyanisti,saksofoncusu.. Hepsi ayrı ayrı solo sov yaptılar.Genel anlamda çok daha hard rock bir konserdi. Guns and Roses Modena konserimden beri bu kadar dağıtmamıştım. Tüm solo performansları videoya çekmek isterdim ama zaten elimle yalandan gitar çalıp,dans etmekten zar zor video çektim. Konseri doyasıya yaşamak önemli idi. Çektiğim birkaç video o havayı hissettirmek ve baktığımda tekrar hatırlamak içindi. İşte gitarist Stef Burns'den bir solo.


Çok şarkı söyledi; dedim ya yukarıda, eski yeni karışık. Son zaman şarkılarından en sevdiklerimden Un Senso da dağıldım birazını çektim çünkü ellerim boş olsun ve bende diğerleri gibi ellerimi sallaya sallaya, bağıra bağıra ona eşlik edeyim istedim. Bu şarkının anlamı çok basit ama o kadar da derin. Bu geceye bir anlam vermek istiyorum,anlamı olmasa bile. Bu hayata bir anlam vermek istiyorum,anlamı olmasa bile.Bu ilişkiye bir anlam vermek istiyorum,anlamı olmasa bile. Bu arzuya bir anlam vermek istiyorum,anlamı olmasa bile.Ne düşünüyorum biliyor musun? Yarın geliyor bak ne güzel bir rüzgar,zaman hic yetmiyor gibi sözleri....

Müzisyenlerin solo şovları ile daldan dala atladı. 16 sene önce gördüğüm konserine göre çok daha fazla seyirci ile konuştu,felsefe yaptı.Yıllar onu olgunlaştırmış. Sona doğru bir ara verdi. Geri döndüğünde arka arkaya daha yavaş şarkılarını klasik gitar çalarak söyledi. Kısa kısa hepsinden biraz dinletti. Sona en büyük hitlerinden Vita Spericolata şarkısını saklamış. Bu şarkı ile 1983 yılında San Remo müzik festivaline katılıp sondan ikinci olmuştu Vasco ve perfomansı sonunda sahneyi elinde mikrofon ile terk etmiş ve playback olarak şarkıyı bitirmişler. Ardından bu şarkı en önemli İtalyan klasiklerinden biri olmuş. Bende bayılıyorum nitekim dayanamayıp çektim. Genelde biz söyledik o söylemedi.


Ve kapanışta yine en önemli hitlerinden, yine bir İtalyan klasiği olmuş 1979 yılındaki ikinci albumünden Alba Chiara şarkısını söyledi. Dayanamadım azıcık çektim ve memory card o an doldu...

Çoşku ile dinledik ve söyledik. Tshirtünü çıkartıp kalabalığa fırlattı ve Ciao Milano diyerek sahneyi terk etti. Herkes deli gibi el sallıyor ve öpücük yolluyordu. Hatta konser sırasında tshirtlerini çıkartan kızlar oldu,sütyenle sevgililerinin omuzlarında dans ettiler ve dev ekran gösterdi. Bir ara kalabalıktan bir kız çok hoş ve seksi bir tanga iç çamaşırını da sahneye fırlattı.Vasco gidince kalan müzisyenler son müzik ziyafetini çektiler. Resimde iki gitaristi görüyorsunuz. En son sahneye bol bol pena fırlattılar. Konser yazılarımın etiketi adrealin yükselten konserler valla bu konser inanılmaz yükseltti. Çıktığımızda soğuk hava, yağan yağmur vız geldi. Konuşa konuşa, şarkı söyleye söyleye uzakta park edili arabamıza uçarcasına yürüdük.
Eşimin siniri kaybolmuş,gitmişti,dedim ona' bak gördün mü? yirmi yaş, kırk yaş bu şeylerin yaşı olmaz. arada hayatın sorumluluklarından biraz uzaklaşıp böyle keyifli aktiviteleri kaçırmamak lazım'...




2 yorum:

KUZUM dedi ki...

Canım,
Yazını yine keyifle okudum bize biraz bahsetmiştin bir e-mailinde ama buradan okumak ve resimleri görmek ,videoları izlemek çok hoştu. İyiki gitmişsiniz :)
Sevgili eşin çok sever aslında böyle ortamları. Ama günümüz koşullarında insan piskolojisi daha inişli çıkışlı olabiliyor.Olsun bak biraz sinirli gitmiş ama gidince zaten onunda keyfi yerine gelmiş:))Hayatta böyle güzel molalar hepimiz için çok önemli.
Aferin sana iyiki biletleri o kadar ay önce almışsın. Gönlüde kendide genç olan güzel arkadaşım benim.
Süper bir konsermiş,sizin adınıza bende çok mutlu oldum.

Sevgiler

Carriemel dedi ki...

canım arkadaşım ne güzel laflar etmişşin yine. bu cumartesi gideceğim müzikal için çok heyecanlıyım. onu da yazacağım ve umarım video çekerim. beğeneceğine inanıyorum